FRANSA'DA OKUL ÖNCESİ EĞİTİM
Fransa' da okulöcesi eğitim kurumları ilk defa 1771 yılında " Pastör okulları " adıyla Vosges' te açılmıştır. Şu anda 6 yaşın altındaki çocuklar ilk örneği 100 yıl önce Paris' te kurulmuş olan " Ecole Maternelle " adlı kuruma gitmektedirler. Nüfusu 2000' i aşan bütün yerleşim birimlerinde okulöncesi kurumlar açılmak zorundadır. Nüfusun daha az olması durumunda ise okulöncesi eğitim ilkokullara bağlı oIarak sunulur. Okulöncesi eğitim
kurumlarının bakımı ve harcamaları belediyeler tarafından karşılanırken, öğretmen ücretleri
devlet tarafından sağlanır. Okulöncesi kurumlara devam eden çocuklara 5 yasma
geldiklerinde okuma, yazma ve hesap yapabilmeyi öğrenirler. Bazı okulöncesi eğitim
kurumlarında yabancı dil dersi bile verilir. 5-6 yaş öğrencilerinin devam ettiği sınıf,
anaokulu ile ilkokul arasındaki geçişi sağlar.
Fransa' da okulöncesi eğitim kurumlarına, çocuğun toplumsal ve zihinsel gelişimin!
sağlayan, onlara sunulan eğitim olanaklarım eşit duruma getiren, yani eğitimde fırsat eşitliğini
sağlayan kurumlar olarak bakılmaktadır. Bu nedenle okulöncesi düzeyde okullaşma oranı
oldukça yüksektir. 1970'lerde 3-4 yaşındaki çocukların % 80' i, 5 yaşındaki çocukların %95'
i okula devam etmekteydi. 2 yaşındaki çocukların da % 20' si okulöncesi eğitim almaktaydı.
1992 yılı itibari ile altı yaş grubundaki okullaşma oranı % 98'dir. 1980/81 verilerine göre 3-6
yaş çocuklarının % 97.3' ünü, 5 yaş çocuklarının % 100' ünün, 3 yaş çocuklarının %90'ının
ve 2 yaş çocuklarım % 36' sinin " Ecole Maternelle " e kayıtlı oldukları görülmektedir.
Okulöncesi düzeydeki bu oranlar diğer Avrupa ülkeleri arasında en yüksek değerlerdir.
Fransa' da okulöncesi kurumların gelişmesinin altında yatan başka bir neden de 1900'lerde sanayileşmeyle birlikte kadınların da toplumsal ve ekonomik yaşama katılması sonucu çocukların bakımı konusunda ortaya çıkan ihtiyaçtır. Ana okullarına, özellikle 1960 sonrası Fransa' ya sömürge ülkelerden göç edenler ve az gelişmiş ülkelerden işçi çocuklarını Fransızca’yı öğrenebilmeleri ve Fransız kültürü ile kaynaşabilmelerini sağlaması açısından daha fazla önem verilmeye başlanmıştır
Fransa' da okulöcesi eğitim kurumları ilk defa 1771 yılında " Pastör okulları " adıyla Vosges' te açılmıştır. Şu anda 6 yaşın altındaki çocuklar ilk örneği 100 yıl önce Paris' te kurulmuş olan " Ecole Maternelle " adlı kuruma gitmektedirler. Nüfusu 2000' i aşan bütün yerleşim birimlerinde okulöncesi kurumlar açılmak zorundadır. Nüfusun daha az olması durumunda ise okulöncesi eğitim ilkokullara bağlı oIarak sunulur. Okulöncesi eğitim
kurumlarının bakımı ve harcamaları belediyeler tarafından karşılanırken, öğretmen ücretleri
devlet tarafından sağlanır. Okulöncesi kurumlara devam eden çocuklara 5 yasma
geldiklerinde okuma, yazma ve hesap yapabilmeyi öğrenirler. Bazı okulöncesi eğitim
kurumlarında yabancı dil dersi bile verilir. 5-6 yaş öğrencilerinin devam ettiği sınıf,
anaokulu ile ilkokul arasındaki geçişi sağlar.
Fransa' da okulöncesi eğitim kurumlarına, çocuğun toplumsal ve zihinsel gelişimin!
sağlayan, onlara sunulan eğitim olanaklarım eşit duruma getiren, yani eğitimde fırsat eşitliğini
sağlayan kurumlar olarak bakılmaktadır. Bu nedenle okulöncesi düzeyde okullaşma oranı
oldukça yüksektir. 1970'lerde 3-4 yaşındaki çocukların % 80' i, 5 yaşındaki çocukların %95'
i okula devam etmekteydi. 2 yaşındaki çocukların da % 20' si okulöncesi eğitim almaktaydı.
1992 yılı itibari ile altı yaş grubundaki okullaşma oranı % 98'dir. 1980/81 verilerine göre 3-6
yaş çocuklarının % 97.3' ünü, 5 yaş çocuklarının % 100' ünün, 3 yaş çocuklarının %90'ının
ve 2 yaş çocuklarım % 36' sinin " Ecole Maternelle " e kayıtlı oldukları görülmektedir.
Okulöncesi düzeydeki bu oranlar diğer Avrupa ülkeleri arasında en yüksek değerlerdir.
Fransa' da okulöncesi kurumların gelişmesinin altında yatan başka bir neden de 1900'lerde sanayileşmeyle birlikte kadınların da toplumsal ve ekonomik yaşama katılması sonucu çocukların bakımı konusunda ortaya çıkan ihtiyaçtır. Ana okullarına, özellikle 1960 sonrası Fransa' ya sömürge ülkelerden göç edenler ve az gelişmiş ülkelerden işçi çocuklarını Fransızca’yı öğrenebilmeleri ve Fransız kültürü ile kaynaşabilmelerini sağlaması açısından daha fazla önem verilmeye başlanmıştır